Kadınların iş yaşamında karşılaştığı avantaj ve dezavantajları toplumsal cinsiyet perspektifinden ele almak, annelik rolüyle çalışma yaşamının nasıl kesinleştiğini değerlendirmek, iş – yaşam dengesinde yaşanan zorlukları görünür kılmak ve bu zorlukların üstesinden gelmek için bireysel ve kurumsal düzeyde geliştirebilecek çözüm yollarını paylaşmaktır. Katılımcılar hem kendilerini ifade etme imkanı bulacak hem de benzer deneyimleri paylaşarak güçleneceklerdir.

Özgeçmiş: Karadeniz’in doğusu ve batısının kültürel nüvelerinin hakim olduğu, neredeyse anaerkil bir ailenin içine doğdum. Yaşamımın ilk yıllarından beri sosyal ilişkiler üzerine meraklıydım. Bu sürecin doğal bir sonucu olarak akademik yaşamım da sosyal bilimlerle ilişkili oldu. Hacettepe Sosyoloji Bölümünü bitirdikten sonra Anadolu’nun her bölgesi kapsayan “Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na katıldım. Ülkenin 16 şehrinde yaptığımız bu araştırma sonrasında insan hakları konularına merak saldım ve sivil toplumla bu şekilde tanıştım. 2016’dan beri önce Urfa sonra Mardin ardından İstanbul’u takip eden ve Muğla, Maraş’a kadar uzanan bir saha deneyimi edindim. Yolculuğum boyunca hem mülteci hem de yerelden pek çok kadın ve çocuk bana eşlik etti. Bu sırada 21. YY becerileri, sosyal ilişkiler, empatik yaklaşım, stresle başa çıkma, sorun çözme, psikolojik iyileşme becerileri, sanat terapilerini temel alan sayısız içerik geliştirdim ve uygulayıcısı olarak çalıştım. Buna ek olarak beden zihin bağlantılarını anlamak, bu konuda neler yapıldığını öğrenmek için Dans ve Hareket Terapötik Yöntemleri ve Mindfullness üzerine eğitimler aldım. Bu serüvenin en çok bana iyi geldiğini fark ettiğim ilk andan itibaren yaşamımı bu doğrultuda planladım. 9 yıldır çeşitli sahalarda eğitim içerikleri tasarlıyor ve uyguluyorum. Şimdi ise bir sivil toplum kuruluşunda, bir kadın güçlendirme programında proje yöneticiliğinin yanı sıra bağımsız eğitimler düzenliyorum.