Umay Bilim Sanat Yaşam Dönüşüm 2017 Yılından Bugüne, Kendi Üzerinde Çalışmak, Hayatını Güzelleştirmek Ve Dönüştürmek Isteyen Herkesi Keyifle Ağırlıyor.
UMAY BSYDSuadiye, Büyükhanlı Konutları, B2 Blok D. 20, 34740 Kadıköy/İstanbul
0553 952 39 40
[email protected]
İnsan bedeni, yaratılışı itibariyle harekete programlanmıştır ve hayattaki birçok zorluğun, hastalığın, anlaşmazlığın kaynağı bedende düzgün, serbest, rahatlıkla akmayan enerjidir.
Bedeninde enerji düzgün, serbest ve rahatlıkla akmaya başladığında hayatında fark edilir şekilde ve kendiliğinden yoluna girmeye başlar.
Günümüz yaşam koşulları; her iş için icat edilmiş bir makine, yoğun araç kullanımı, oturarak yapılan işler nedeniyle bizleri daha az hareket etmeye yönlendiriyor. Hareket az olmasına rağmen toplumun büyük çoğunluğu kendini yorgun hissediyor.
Hareketsizlik dışında enerjimizi düşüren şeyler neler gelin birlikte bakalım;
Zihinlerin çok aktif olması,
Doğası gereği gelip geçici olan duyguları kalıcı hissetmek; özellikle kaygı, korku, öfke gibi duygular,
Etki alanımızı net belirlemediğimiz için yaşanan toplumsal olaylarda, afetlerde, ekonomik krizlerde yaşanan çaresizlik hissi, enerji alanımızı korumayı ihmal ettiğimiz için başkalarının enerji alanlarından etkilenmek; olumsuza, olmayana, hataya odaklanmak hayat enerjimizi düşüren şeylerin başında geliyor.
Enerjimizi yükseltmek ve dengelemek için neler yapabiliriz? İşte sizin için uygulanabilir bazı öneriler;
Günde minimum kendinize ayıracağınız 10 dakika ile zihnine mola vermekle işe başlayabilirsiniz. Sabah yataktan kalkmadan, çalışıyorsanız öğle tatilinde, işe giderken ya da akşam uyumadan önce ve istikrarla, minimum 10 dakika... Gözlerinizi kapatın, burnunuzdan nefes alın ve burnunuzdan nefes verin. Zihninizden geçen düşünceleri durdurmaya çalışmak yerine, düşüncelerinizi gözlemleyin ve gelip geçmelerine izin verin. Odağınızın zihninize kaydığını fark ettiğiniz her an tekrar nefesinize odaklanın.
Yoga, Qigong, pilates yapıyorsanız devam, zihin-beden-ruh dengesini zaten deneyimliyorsunuzdur,
Ne izlediğinize ne dinlediğinize ne okuduğunuza dikkat edin, seçici olmakta yarar var. Zihninizi, duygularınızı, ruhunuzu besleyecek olana yönelin,
Dedikodudan uzak durun; fark etmeden başkalarının enerji alanına gireriz,
Kimlerle vakit geçirdiğinize dikkat edin. Yazar Jim Rohn der ki, ‘İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.’,
Eleştiriden ve yargıda bulunmaktan sakının,
Fırsat buldukça açık havada yürüyüş yapın,
Beslenmenize dikkat edin,
Sık sık gökyüzüne bakın. Yukarıya ve maviye bakmak mutluluk hormonlarını harekete geçiriyor.
İnsan enerjisinin yükseldiğini, dengelendiğini nasıl anlar?
Yeni bir iş teklifi almak,
Bazı arkadaşlarla yollarının ayrılması,
Yeni insanlarla tanışmak,
Rastlantıların, eşzamanlılıkların artması,
Çözümsüz gibi gözüken sorunların, beklenmedik çözüm önerileri ile kendiliğinden çözülmesi,
Kendini daha olumlu, motive, çözüm odaklı ve merkezinde hissetmek.
Bazen yaşadıklarımız, maruz kaldıklarımız karşısında ‘yapacak bir şey yok’ cümlesini kurmayan yoktur sanırım. Bu noktada yapabileceğimiz en kıymetli şey bireysel sorumluluğumuz olan enerjimizi yüksek ve dengede tutmaktır. Ancak bu şekilde toplumda ve bireysel hayatlarımızda arzu ettiğimiz değişim ve dönüşümlere vesile olabiliriz.
Sevgiyle
Kezban Özgür Bektaş
HEMEN PAYLAŞ